http://www.dollzmania.com/ - Dollzmania

   
  NeBulursanBirBira
  Benim yazdığım hikayeler ;)
 

KAYBOLMUŞ 1. BÖLÜM..



  İskoçya

       Yine çok sıkılıyordu. Her zaman aynı yerlerde dolaşmaktan bıkmıştı artık Maria. Evden çok fazla uzaklaşmıştı buraları fazla bilmiyordu ama eve de gitmek istemiyordu. Biraz daha yürüdü. Tam kararını değiştirip dönecekken ağacın yanında bir at gördü. Atın yanında yerde yatan bir adam vardı. Üzeri kanla kaplanmıştı. Hemen koşup adamın yanına gitti.

     Ölmemişti. Maria derin bir nefes aldı ama yarasını görür görmez kireç gibi oldu. Ne yapacaktı şimdi onu böyle bırakamazdı her tarafında çizikler vardı ve yarası çok ağırdı,  çok fazla kan kaybediyordu. En iyisi eve götürmekti. Şalını çıkarıp yarısına sıkıca sardı. Onu eve taşıyamazdı peki ata nasıl çıkaracaktı? Onu kaldırmaya çalışırken bir ses duydu. Anthony’in sesiydi bu.

     ‘Maria!’ diyerek onu arıyordu. Maria ‘Buradayım çabuk gel ve bana yardım et.’ Dedi. Anthony endişelenmişti hemen sesi duyduğu yere doğru koştu. Buda neydi Maria kimi kaldırmaya çalışıyordu böyle. Maria düşündüklerini bölerek ‘Orda öyle dikilme gel ve yardım et ezileceğim adam ağır yaralı onu burada buldum teyzeme götürmem gerek.’ Dedi. Anthony koştu ve adamı ata çıkardı yarası çok kötüydü. ‘Bu bir İskoç’ dedi. Maria ‘ İngiliz'de olsa ona yardım edeceğim Anthony.’ Dedi. Anthony yüzünü buruşturdu. Atın eğerinden tuttu. Maria, Anthony’in yanına geçip yürümeye başladı. Anthony ‘neredeydin bizi çok endişelendirdin.’ Dedi. Maria kızarak ‘size çok sıkıldığımı ve yürüyüşe çıkacağımı söylemiştim’ dedi. Anthony ‘Savaş varken böyle yürüyüşlere çıkma.’ Dedi. Maria cevap vermedi.

     Anthony onun için endişeleniyordu. Bunu anlayabiliyordu ama ona karışamazdı Anthony onun hiçbir şeyi değildi. Buna kızmak için vakti yoktu. Adam ölebilirdi. Adımlarını hızlandırdı. Bir süre sonra eve geldiler. Teyzesi onları kapıda karşıladı. Maria’yı görür görmez koşup sarıldı. ‘neredeydin öyle çok endişelendi-‘ teyzesinin sözleri yarıda kalmıştı ve Maria bunun nedenini biliyordu. Teyzesi atın üzerindeki yaralı adamı görmüştü. ‘buda kim!’ diye bağırdı. Maria ‘teyze o yaralı.’ Dedi. Teyzesi Maria’ya kızmayı daha sonraya erteleyerek adamın yanına koştu ve yarasına baktı. ‘Aman Tanrım’ diye mırıldandı. Yarası çok ciddiydi. ‘Anthony, hemen onu Patrick ile içeri taşı.’ Dedi. Patrick annesini duydu ve koşarak geldi. Oda Anthony kadar iriydi. Atın sırtındaki adam da en az onlar kadar vardı adam kas doluydu çok güçlü görünüyordu. En sonunda onu içeri taşıdılar ve ilaçları taşımaya başladılar. Maria, teyzesine yardım ediyordu. Teyzesi yara ile ilgilenirken oda çiziklere krem sürüyordu. Teyzesi bir süre inceledikten sonra ‘dikiş lazım’ dedi. Maria dikişi malzemelerini getirdi. Teyzesi yarayı özenle temizledi ve dikti. İşi bitince yaraya ilaç sürüp sardı. Daha sonra Anthony ve Patrick adamı yatağa taşıdılar. Şimdi daha iyi görünüyordu yaraları Maria adamın üzerini örtüp odadan çıktı.

     Diğer odaya geçer geçmez teyzesi avazı çıktığı kadar bağırdı. ‘tanımadığın birini nasıl eve getirirsin ya bir tuzak olsaydı ya kaçırılsaydın ya da ölseydin ne olacaktı Maria! Cevap ver bana!’ diye bağırıyor susmak bilmiyordu. Bu durumda Maria, teyzesinin sakinleşmesini beklemenin en doğrusu olacağına karar verdi. Patrick ve Anthony köşede oturmuş onları izliyorlardı. En sonunda teyzesi sakinleşti. Maria ‘özür dilerim teyze ama onu öyle görünce dayanamadım eğer bıraksaydım ölürdü.’ Diye açıkladı. Ama teyzesi ikna olmamıştı. ‘bir daha yanında başka birisi olmadan yürüyüşe çıkmanı yasaklıyorum anlıyor musun’ dedi. Maria zaten evde durmaktan sıkılıyordu şimdi ne yapacaktı? Bunu sonra düşünürdü. nasılsa teyzesini ikna etmenin bir yolunu bulurdu. Ama şimdi o adamla ilgilenmeliydi. Nasıl bu hale gelmişti?


KAYBOLMUŞ 2. BÖLÜM


 

Ya yarasında bir sorun varsa? Evde tekti ve akşama kadar kimse dönmeyecekti. Tek başına ne yapacaktı? Eli ayağına dolanmıştı. Maria bu şekilde endişelenirken o gözlerini açtı ve kalkmaya çalıştı. Maria "Kalkma!" diye çığlığı bastı. Adam bunu duyunca kılıcını almak için sol elini kaldırması ile kaskatı oldu. Göğsüne keskin ve dayanılmaz bir acı saplanmıştı. Kımıldayamıyordu. Her hareketi ile göğsüne sanki onlarca ok giriyordu. Kendini tekrar yatağa bıraktı ve acıdan kısılmış bir sesle "Neredeyim ben?" diye sordu. Maria "Güvendesin merak etme. Seni ormanda buldum, yaralıydın. Çok kan kaybedşyordun. Ben de seni eve getirdim. Teyzem pansuman yaptı. Nasıl bu hale geldin?" 

     Adam Maria'nın bu sorusunu duymazdan gelip: "Sen kimsin?" dedi. Maria kızarak "Sana bir soru sordum." dedi ve sabırlı olmaya çalışarak devam etti "Soruma cevap ver!" Maria iyice sinirlenmişti. "Ben Maria. Bir İskoç'um. Teyzem ve kuzenim Patrick ile yaşıyorum. İkisi de akşam eve dönecek ve o zamana kadar bana mahkumsun! Şimdi sıra sende!" dedi. Adam "Benim adım da...Stefan. Ve savaşta bu hale geldim." dedi. Maria donmuş düşünüyordu. Savaş meydanına bu kadar yaklaşmış mıydı? Düşüncelerinden sıyrılarak "Sen demi İskoç'sun? dedi. Stefan "Evet, İskoçya prensiyim." dedi. Maria sarardı. Hemen tek dizinin üzerine çöküp başını öne eğdi. 

     Stefan insanların önünde eğilmesinden hoşlanmıyordu. Hayır, nefret ediyordu bundan. Maria tam bir şey söyleyecekken Stefan "Kalk!" diye emretti."Önümde eğilmesinden hoşlanmam!"  

     Maria denileni yaptı. Stefan "Beni prens olduğumu bilmeden önce nasıl davranıyorsan şimdi de öyle davranacaksın." dedi. Maria "Peki, acıkmışsındır.  Bir şeyler hazırlayayım. Yaranın iyileşmesi için yemelisin." dedi. Stefan ses çıkarmayınca Maria odadan çıktı ve bir süre sonra elinde bir tepsi dolusu yiyecek ile geri döndü. Stefan kımıldayamadığı için Maria yedirmek zorunda kaldı.   

     Stefan birden "Ailen nerede?" diye srounca Maria şaşırdı. Böyle bir soruyu beklemiyordu. "Bilmiyorum." dedi sadece. Stefan meraklanmıştı ve "Nasıl yani?" diye sordu. Maria kurtuluşunun olmadığını anladı. "Ben küçükken ayrılmak zorunda kalmışız. Teyzem onlardan hiç bahsetmez."dedi. Stefan fazla üzerine gitmemeye karar verdi. Bu konuyu daha sonraya bıraktı. Şimdi daha önemli bir sorunu vardı. Herkes onun öldüğünü düşünecekti. Bir mektup yazıp göndermeye karar verdi. Maria'ya dönerek "Okuma yazma biliyor musun?" diye sordu. Maria şaşırarak "Biliyorum." dedi. Sana bir mektup yazdıracağım. Kağıt ve kalem alıp gelir misin?" dedi Stefan.

     Maria kağıt ve kalem alıp geldi. Stefan'ın dediklerini yazdı.Daha sonra da onun dediğini yaparak Stefan'ın yanında bulduğu kılıçtan kraliyet mührünü alıp mektubun köşesine bastı. Şimdi asıl sorun bu mektubu kiminle göndereceğiydi?

     Emily Teyze en sonunda bütün otları toplamıştı. Geri dönmek için sıkıntıdan patlayan esneyip duran Anthony'ye döndü. "Artık gidebiliriz."dedi. Anthony anında canlandı. Geri dönecekleri sırada biraz ileride dört atlı ve iri yarı bir adam gördüler. Onlara doğu geliyorlardı.Emily Teyze'yi ani bir korku kapladı.Savaş vardı. Ormanın derinliklerindeydiler ve dört atlı onlara doğru geliyordu.

     Atlılar yanlarına gelip tam önlerinde durdular.


YORUM GELİRSE 3. BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM

 

 
  TopLam 1 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı! Beterbocekler  
 
http://www.dollzmania.com/ - Dollzmania Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol